Elektro-Optik/Kızılötesi (EO/IR) Sistemler, çok çeşitli uygulamalarda uzun menzilli görsel ve termal görüntüleme sunmak için kullanılır. Genelde uydu, havacılık ve askeri uygulamalarda kullanılan EO/IR sistemlerinde iki ana bileşen vardır: sensörler ve hareket sistemi. Sensörler, kameralar vb. net bir görüntü vermek için birçok ortam koşulunda gündüz ve gece boyunca çalışmalıdır. Bir EO/IR sisteminde yer alan bu hareket kontrolü (motorlar) azimut ve yükseklik eksenlerinde sorunsuz ve hatasız bir hareket sağlamalıdır. Hem sensörlerin hem de hareket sistemlerinin birçok ortam koşulunda güvenilir olması gerektiğinden EO/IR Hareket Kontrol Sistemleri için En Zor 5 Ortama bir göz atalım.
1) Sis:
EO/IR sistemlerinde bulut ve sis kaygısı yalnızca sistemin görme kabiliyeti ile ilgili değildir. EO/IR sensörleri genellikle hareket eden bir platforma monte edilir ve buluta ya da sise girildiği sırada bu hareketli nesneler havadaki nemin yanı sıra hava basıncı değişikliklerine (özellikle yüksek irtifada kullanılırken) maruz kalır. Bu platformların ıslak koşullara maruz kaldıktan sonra hareket etmeye devam etmesini sağlamak için hareket sistemine özellikle dikkat etmek gerekir. Sistemin paslanmaya dirençli olması ve hava basıncı değişikliklerinde çalışması gerekecektir. Hareket çözümü tedarikçileri nem ve irtifa açısından 810 G ordu standardı testlerini geçmelidir. (MIL-STD 810 G 506.5)
2) Nem:
Sis gibi nem de EO/IR sisteminin hareket kontrolünün sıvı ile temas etmesine yol açar. Nem ayrıca, hareket kontrol sistemi doğru hedefleme için gereken tork değişimlerini karşılamaya çalışırken ısı dağılımını da güçleştirir. Hedefe olan mesafe arttıkça nesnenin görünür olmasını sağlamak için rotasyonun açısal derecesi daha hassas olmalıdır. Hareket sistemleri nemli ortamlarda çalışmaya devam etmeli ve tork geri beslemesi ek ısıyı dengelemelidir. (MIL-STD 810 G 507.5)
3) Titreşim:
Titreşim, hem EO/IR bileşenlerinin nakliyesinde hem de sistem çalışan bir platforma bağlandığında söz konusu olan bir ortam koşuludur. Titreşim de bir harekettir. Hiçbir zaman da hareket kontrol sistemlerinin lehine değildir. Bu ekstra hareket sistem içinde bağlantıların gevşemesine, rotor ile stator arasında hava boşluğu farklılıklarına ve hareket düzeltme işlemi sırasında geri besleme sorunlarına yol açabilir. Kısaca, titreşimin etkilerini azaltmak için sağlam bir hareket kontrol sistemi kullanılmalıdır. Titreşim genellikle hava, deniz, uzay ya da karada hareket eden bir platformda yer alan EO/IR sisteminin bir parçasıdır. (MIL-STD 810 G 514.6)
Ayrıca sistemdeki titreşimi azaltan bir hareket kontrol sistemi kullanmak (ayrıca hareket/görüntü stabilizasyonu olarak da bilinir) daha net hedef tanımlamasına olanak sağlar. Görüntü stabilizasyonu, zıt yönde eşit miktarda hareket etmek için hareket kontrol sistemini kullanan titreşime ters bir hareket olarak çalışır. (MIL-STD yok, yine de mükemmel)
4) Kum:
Her yere girer. Ayrıca amansızdır. Temelde küçük partikülleri EO/IR hareket sisteminin dışında tutmaya çalışırız. EO/IR sisteminin tasarımı kum ve partiküllerin hareket sistemine erişmesini genellikle önler, ancak motorlar MIL-STD 820 G 510.5 testini geçmelidir.
5) Tuz:
Tuz da kum gibi her yere girer. Ayrıca son derece aşındırıcıdır. Tuza ve korozyona maruz kalan hareket sistemleri genel anlamda önleyici ve motor düzeyinde ise özel kaplamalar gerektirir. Ek olarak tuz bir elektrolittir ve bir hareket sisteminin içinde yer alan elektronik aksamı etkileyebilir. Tuzun ve diğer aşındırıcıların hareket sistemi üzerinde yol açtığı sorunları ve gerek korozyonun gerekse istenmeyen elektriksel aktivitenin nasıl önleneceğini anlamak bir hareket sistemi tedarikçisi için üzerinde durulması gereken önemli bir husustur. (MIL-STD 820 g 509.5)
5 En Sert Ortam listesine katılıyor musunuz ya da bu 5 koşuldan birini değiştirmek ister misiniz?