Artık dijital bir dünyada yaşıyoruz. E-ticaret tüketicileri ürünlerin, birkaç yıl öncesine nazaran daha hızlı ve daha esnek teslim edilmesini istiyor. Bu nedenle, organizasyonların, perakendecilerin ve bu firmalara depo hizmeti sağlayanların ürünleri hızlı ve doğru şekilde taşımak, depolamak ve sevk etmek için yeni yollar bulması gerekiyor. Buna kapsamlı iş gücü eksikliğini de eklediğinizde muazzam zorlukları karşılamak için otomatik çözümlere yönelmek kaçınılmaz bir durum oluyor.
Bu otomasyon çözümlerin de hızlı olması gerekiyor. Depo ve dağıtım tesisleri sofistike müşteri gereksinimlerine adapte olurken her görev için forkliftlerden ve yükseğe erişimli taşıyıcılardan Otonom Mobil Robotlara (AMR) ve Otomatik Rehberli Araçlara (AGV) kadar çeşitli uzman otomatik desteğe ihtiyaç duyuyor. Bu gibi teknolojiler, dünya çapında ileriyi düşünen depo ekiplerine ürünleri hiç olmadığı kadar hızlı ve doğru şekilde almak, depolamak, taşımak ve sevk etmek için zaten yardımcı oluyor.
Tek Kontrol Kaynağı
Ama bunun da zorlukları var. Otomatik araçlar ve sistemler muhtemelen farklı satıcılardan temin ediliyor, her birinin farklı çalıştırma standartları ve mülkiyet sözleşmeleri, yanı sıra ayrı kontrol sistemleri olabiliyor. Bu karmaşıklık, kullanım kolaylığı ve gerektiğinde iyileştirmeler açısından bir son kullanıcı ya da baskı altındaki bir depo müdürü için tek bir kontrol ve destek mekanizmasına sahip olması açısından ideal sayılmaz.
Tüm araçların donanımının kontrolünün ve akışının kullanımı kolay tek bir arayüz üzerinden birleştirilmesiyle sağlanacak birlikte çalışabilirlik, bu sorunu giderebilir. Kullanıcıya yararları daha hızlı, düzgün akış yönetim operasyonları olacaktır.
Kanıtlanmış Küresel Uzmanlık
Kollmorgen, aynı filolar içinde çalışabilen farklı araç türlerini barındıran bir ağı on yıllardır desteklemektedir. Bu, bir taşıyıcının ya da bir platform aracının aynı sistem içinde olabilmesi ve hâlâ optimum performansı gösterebilmesi anlamına gelir.
Kollmorgen'de Direktör – Ürün Yöneticisi Johanna Turesson'un sözleri: "Teknolojimiz neredeyse her otonom araçta bulunabilir ama fark etmeyebilirsiniz. İş ortağı ağımızda, dünya çapında yazılımlarımızı ve donanımlarımızı kullanan 40.000'den fazla araç dağıtan 90'dan fazla araç üreticisi ve entegrasyon şirketi yer alıyor."
Bu kanıtlanmış uzmanlık, Kollmorgen uzmanlarının, birlikte çalışabilirliğin potansiyelini keşfetmede öncü olduğu anlamına geliyor. Birçok deponun fiziksel boyutlarında, şimdiye kadar görülmemiş ölçeklerde ve çeşitlilikte envanterle hizmet sağlayan küresel perakendecilerden kaynaklanan patlama, bu zorluklardan biri.
Johanna Turesson'un sözleri: "Geçmişte depoların futbol sahası boyutunda olması standarttı, oysa şimdi 2,5 futbol sahası büyüklüğünde depolar görmek sıra dışı değil. Bu ortamlarda düşünülmesi gereken, sabit içe/dışa akış, toplama, paketleme ve sevkiyat gibi farklı birçok görev var. Bunlar için farklı beceri setlerine ve operasyon parametrelerine sahip araçlar gerekiyor. Bu nedenle 'her işe uygun' bir araç bulmak çok zor ve birlikte çalışabilirlik gerekiyor."
AMR ve AGV Karşılaştırması
Müşterilerde bazen AMR ve AGV varlıklarının arasındaki fark konusunda kafa karışıklıkları olabiliyor, zira bunlar dış görünüş açısından benzer görünebiliyor. Buna, son çıkan AMR sistemlerinin eski AGV modellerinin yerini alacağına ilişkin yanlış kanı da dâhil. Aslında bu ikisi farklı roller için tasarlanmış eşit düzeyde başarılı teknolojiler.
"Şöyle düşünün" diye öneriyor Johanna Turesson. "Bir AGV, ilgili alanda önceden tanımlanmış, rehberli yollar üzerinde çalışacaktır, diğer taraftan bir AMR daha dinamik ve esnek bir ortamda çalışır ve gerektiğinde o anda yeni yollar seçebilir. Bu iki mükemmel teknoloji farklı ihtiyaçlara yanıt verir, bu yüzden bir AMR'yi belirli uygunsuz düzenlerde istemezsiniz. AGV'ler yüksek verim ve öngörülebilirlik gerektiren düzenlemelerde, örneğin üretim süreçlerinde yüksek verimle çalışır. AMR adapte olabilir ve insanlarla işbirliği içinde daha hafif iş yükleri için kullanılabilir."
Sonuç: Otomasyonun Yeni Altın Çağı mı?
Birlikte çalışabilirlik muazzam avantajları beraberinde getirir ancak buna çıkan yolun tümüyle engebesiz olduğunu düşünmek de hata olacaktır. Standartlar sürekli geliştiriliyor, bu yüzden hâlâ birçok belirsizlik var. Piyasalarda ve bölgelerde VDA5050 standart iletişim arayüzünün benimsenmesi bu alanda daha belirleyici ve güven artırıcı olmalıdır.
Sistem kusurlarına sahip olmak da bir başka gri alan: Bunların nedeni bir tedarikçinin filo yazılımı mı, başka bir tedarikçinin aracı mı, yoksa son müşterinin ERP/WMS sistemine bağlanan arayüz mü?
Bu soruların yanıtlanması gerekiyor. Birlikte çalışabilirlik her geçen gün tartışmanın giderek daha önemli bir parçası olmaya başladı çünkü kullanıcılar kendi optimum otomasyon paketlerini oluşturmak için seçim yapmak istiyor. Bu noktadan itibaren birlikte çalışabilirliğe giden yol yokuş yukarı. Bir son kullanıcı ihtiyacından başlayan süreç bizi, optimum otomasyon çözümleri elde etmede bir Altın Çağa götürebilir.
Kollmorgen'in NDC Çözümleri hakkında
Kollmorgen'in NDC Çözümleri, araç üreticileri tarafından sürücüsüz lojistik otomasyon çözümleri üretmek için kullanılan endüstride lider bir platform. Platform, hem araçları etkili şekilde yönlendiren yazılımı hem de navigasyon ve kontrole yönelik donanımı barındırıyor. Kollmorgen NDC ile neredeyse her türlü aracı ya da robotu otomatikleştirebilir ve dünya çapındaki her türlü endüstride her türden malzeme işleme uygulamasına entegre edebilirsiniz.